Edebiyatist Okurlarına Merhaba,

Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği sürdürülebilir kalkınma hedefleri bizi ekoloji kavramıyla yüz yüze getiriyor. Ekonomik ve sosyal adaleti de içine alan sürdürülebilirlik kavramı, bugünün gereksinimlerini karşılamak için gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayabilme olanaklarını tehlikeye atmamak anlamına geliyor. Sürdürülebilirlik ve ekoloji ise birbiriyle yakından ilişkili, çünkü ekoloji sürdürülebilirliğin sağlanması için insanın doğayla ilişkisini nasıl geliştirmesini açıklar. Kısaca, dünya üzerindeki tüm varlıkların birbiriyle ilişkisini, etkileşimini ve en önemlisi insanın yaşam faaliyetlerinin bu etkileşimi nasıl etkilediğini öğretir ekoloji.

Bu kavramları anlamak ve içselleştirmek ve uygulamak bugüne dek edindiğimiz alışkanlıklar sebebiyle hiç de kolay değil. Ancak hayatımızdaki küçük değişiklikler bile büyük farklar yaratabilir. Edebiyat da her zamanki gibi ekoloji kavramını anlamak, doğayla aramızdaki oldukça zedelenmiş olan ilişkiyi onarmak, seçimlerimizi doğadan yana yapmak üzere geliştirmemiz gereken duyusal refleksi güçlendiren hikâyelerle bizim yanımızda. Çağdaş edebiyat eserleri içinde bazen temel bir tema bazen güçlü bir izlek olarak çok daha sık karşımıza çıkıyor.

Ekolojik ve sürdürülebilir bir gelecek için hep birlikte okuyalım!

Fatma Burçak